Genç Oklahoma City Thunder’ın maça tedirgin başlayacağı
tahmin edilen ve beklenen bir durumdu. Takımda Derek Fisher ve Kendrick Perkins
dışında final oynamış tek bir oyuncu yok. İlk bölümde de eller biraz olsun
titriyor, ayaklar gitmekte zorlanıyordu gerginlikten. Thunder ideal, 2 uzunlu
beşini bozmazken, Heat playoff’larda alıştığımız gibi 4 kısayla başladı. Bu
farklı beşlerde sorun yaşayan OKC oldu. Heat hücumları alışılanın çok üzerinde
bir pas sayısına ulaşırken, bu beşe karşı uzun ve ağır kalan Thunder,
savunmada kaymaları yapmakta ve doğru rotasyonu oluşturmakta zorlandı. Nitekim
çeyrek sonunda Heat’in 11 basketinin 9’u asist üzerinden gelmişti.
İki takım da maçın ilk yarısında birbirinin penetrecilerinin
drive yollarını çok iyi kapadı. Bu da çembere daha az saldırılmasına ve daha az
faul düdüğü çıkmasına sebep oldu. İlk yarıda iki takımın toplam 12 serbest
atışı var. Çizgiye sadece iki kez giden (4 atış) Heat için Big Three’nin
oluşmasından beri bir rekor oldu bu rakam. Wade, artık kimsenin yadırgamadığı ilk yarı sendromuna devam
ederken, çok ekstra bir skor katkısı getiren Battier ve Chalmers, ilk yarıda
toplam 23 sayı kaydetti ki bu, Wade ve LeBron’un toplamından 3 sayı daha
fazlaydı.
* Wade, son 8 playoff maçının ilk yarılarında yüzde 29
isabet oranıyla 6.3 sayı üretiyor. Bu sabah da 3/8 ile 6 sayıda kaldı.
Thunder ise, bu çeyrekte yavaş yavaş nerede olduğunu
kanıksamaya ve maçın başındaki tedirginliğinden kurtulmaya başladı. Harden son
dönemlerde gördüğümüz en kötü maçını oynuyordu. Perkins ise üstün fiziğinin “cezasını”
çekiyordu. İki takım çok farklı beşlerle ve düzenlerle oynarken, Heat’in
Perkins ile eşleşebilecek bir oyuncusunun olmayışını kullanamamaları yüzünden
Perkins, ilk yarının büyük bölümünde benchte oturmak zorunda kaldı. Çünkü işler
savunmada ters tepiyordu bu düzende.
OKC’nin en önemli özelliği agresifliği. Onların rakiplerine
karşı çılgınca bir saldırganlık içerisinde oynaması Loud City’i de eşsiz bir atmosfer haline sokuyor. İlk yarıda hiç
göremediğimiz bu vahşiliğin ikinci yarıda Chesapeake Energy Arena’daki yerini
almasıyla, ilk yarıda 13’e kadar çıkan Heat farkının Thunder için bir önemi de
kalmadı.
Heat’te Wade kötü oyununu tüm maça yayarken, LeBron da son
çeyrekte ona nispeten ayak uydurdu. Ama bunda yorgunluk faktörü de çok önemli.
LeBron, 7. maça giden Celtics serisinde ortalama 46 dakika süre almıştı.
Finallerin ilk maçında da Erik Spoelstra rotasyonu fazlasıyla dar tuttu ve
zaten çok dinlenmiş olmayan Heat maçın sonuna da diri kalamadı. İşte iki takımdaki dakika dağılımı:
Bu bölümde Nick Collison, müthiş yardım savunması yaptı ve
tüm savunma rotasyonlarını yetişti. İçeriye giren Heat kısalarının konforunu bozan
önemli faktörlerinde başındaydı. Hücumdaki müthiş enerjisiyle takımına pek çok ikinci
şans yarattı. Çok göz önünde olmayan bu tür oyuncuları çok severim. Collison da kariyerinin başından beri çok beğendeiğim bir görev adamı. Bu denli önemli katkı vermesine gerçekten çok sevindim.
Wade ve LeBron istenen seviyenin altında kalırken, LeBron’un
son çeyrek rakamları yine beklendiği kadar iyi değildi. Ayrıca ilk yarıda
toplam 23 sayı atan Battier ve Chalmers’ın bu devrede sadece 6 sayı atabilmesi,
Heat’i iyice zor duruma soktu.
Miami ikinci yarıda sadece 38 sayı üretebilirken, son
çeyreği domine eden Durant ve Westbrook, bu devrede toplam 39 sayı attı! OKC
de bu şekilde, Harden’ın felaket bir gece geçirmesine rağmen, ilk yarıda
kendilerini baskı altında hissettikleri bölüm dışında çok sıkıntı yaşamadan
maçı kazanmış oldu.
Maçtan Notlar:
- Heat, ikinci yarının tamamında 38 sayı bulabilirken, bu
devrede sadece Durant ve Westbrook 39 sayı attı.
- Son çeyrekte Heat’i adeta teslim alan Durant ve Westbrook,
OKC’nin son 29 sayısının 23’ünü kendileri attı.
- Kevin Durant son çeyrekte 16 sayı atarken, LeBron James bu
periyotta 7 sayıda kaldı.
- Chris Bosh'un maç boyu kullandığı 11 şutun tamamı boyalı alan dışından geldi.
- Thunder, Heat'e karşı boyalı alandan yüzde 68 ile oynadı. Bu, Heat'e karşı rakiplerin sezon boyunca boyalı alanda yakaladığı en yüksek ikinci oran.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder