Lakers ve Yine Aynı Hikaye

Tüm Dünya Lakers'ı konuşmaktan bıktı. Twitter'daki takipçilerim sürekli Lakers yazdığım için benden bıktı. Ama o kadar sıradışı bir durumla karşı karşıyayız ki, yazmadan duramıyorum. Kendimi alamıyorum.

Gündüz ofiste bir takım notlar oluşturdum, genel bir taslak hazırladım. Akşam Lakers'taki sorunlara dair bir yazı yazacaktım ki eve geldiğim anda bu harikulade, müthiş yazı çıktı karşıma. Bir kere önce bu yazıyı okuyun. Benim yazımı bırakın, gidip linkteki yazıyı okuyun. Düşündüğüm, yazıya dökmek istediğim her şey fazlasıyla orada mevcut. 

Bana da biraz gevezelik etmek ve içimi dökmek kalıyor.

Lakers'ta onlarca sorun var. Ama son dönemde öyle bir hava oluştu ki (gerçi artık değişmeye başladı o bakış açısı), sanki Pau Gasol'un takas edilip yerine bir stretch 4 gelirse Lakers bir anda beklenen noktaya gelecek. Öyle bir dünya yok.

Lakers'ın tüm sorunları içinde en büyüğü enerji. Daha doğrusu enerjisizlik. Takım sahaya sanki zorla çıkarılmış. Basketbol gibi harikulade bir oyunu keyif almadan oynamanız imkansız. Oyuncuların bu sıkkın görüntüsü sahanın her iki yanında da mevcut.

D'Antoni geldiği gün, Steve Nash'in dönüşüyle takımın bambaşka bir havaya bürüneceğini söylemişti. "O zaman herkes zevk alacak sahadaki oyundan," demişti. Nash iyi işler yapıyor ama artık eski Nash değil tabii ki. Ayrıca topa sahip bile olamıyor neredeyse. Top sürekli Kobe'nin elinde olduğu için ne o istediği etkiyi yapabiliyor, ne de top dolaşıyor ve ortaya verimli bir hücum çıkabiliyor. Hücum hep tekdüze. Sürekli birebirlere kalıyor ve hücum saati sona ererken saçma atışlar görüyoruz. Tabii bunların çoğu malum oyuncudan geliyor. Zaten Kobe'nin en büyük sıkıntısı bu. Başrolü hayatı boyunca kimseyle paylaşamadı. 20'lerinin ikinci yarısında herkes olgunlaştığını düşünmeye başladı ama yanında bir Batman yoktu. Gasol gibi asla sorun çıkarmayan, hükümdarlığını kabul eden bir Robin ile oynamak gayet kolay. Ama ne zaman ki Shaq'a yakın itibarda bir adam geldi, yeniden çıldırdı Kobe. Facebook'ta liderlik postları girmesin.[1]

Topun hiç dolaşmaması, zor atışların ve rakip hızlı hücumların ana kaynağı. Lakers ligdeki en yaşlı takımlardan biri. Son derece yavaşlar. Geçiş savunmaları berbat olduğu için aşil tendonları genelde rakibin hızlı hücumları oluyor bu sene. Hücumdaki durağanlık tüm oyuncuların şevkini kırıyor diğer taraftan. Omuzlar çöküyor. Az önce bahsettiğim gibi, enerji seviyesi düşüyor. Buradan konuyu bağlayacağım yer Dwight Howard. Adam sene başından beri kıçını yırtıyor "Inside & Out oynamalıyız" diye. Topun dönmesini, sürekli dolaşmasını istiyor. İçeride top almak istiyor. Maçı beş şutla tamamladığı zaman savunmadaki o yırtıcı hayvan görüntüsünden de eser kalmıyor. Yapacak bir şey yok. O da olgunlaşamadı bir türlü. Bu gibi durumları bitmeyecek hiç. Diğer yandan, bel sakatlığından bir türlü yüzde yüz kurtulamamasına rağmen hala ligin en dominant uzunu. Lakers'ın onu kullanması lazım. League Pass'iniz varsa eski maçları açıp izleyin. Howard'ın çok top aldığı maçlardaki savunmasıyla diğer maçlardaki savunmasını kıyaslayın. Feci bir uçurum var arada. 

Kobe, Howard'a top indirmek için "kendi oyunundan ödün veriyormuş". Öyle diyor. 30 yerine 23 şut atıyor falan. Vah vah. Yazık. "Verdiğim paslar genelde sırtına çarpıyor Howard'ın," diyor. Doğal. Çünkü paşam sadece şut atmasının mümkün olmadığı pozisyonlarda pas vermeyi düşünüyor.

Hatırlayın, bu takım oluştuğunda ana düşüncelerden biri şuydu; Kobe toptan uzak oynayacak. Kendine hazırlanan pozisyonları bitirecek. Bu sayede hem o diri kalacak hem de top dolaşacağı için herkes mutlu olacak.

Nerede?...

D'Antoni bir "hücum dehası" olarak geçmişti takımın başına. 110 sayının altında kalırlarsa başarısız sayılacaklarını söylemişti. 30 küsür maçta sadece 8 defa 110 sayı attılar. Problem o değil gerçi. 100 atsınlar. Attıklarından daha azını yedikleri sürece sorun yok. Ama takım savunma namına hiçbir şey yapmıyor. Backcourt zaten çok yaşlı. Dışarıda çok kolay geçiliyor savunmaları. Arkadaki bekçi Dwight Howard'a da değindim yukarıda. Eski Howard değil kısaca. Boyalı alanı da savunamıyorlar aynı dışarısı gibi. Rotasyonlar da sııntılı çünkü ayaklar aşırı derecede yavaş. Savunma bilgisi de kısıtlı çoğu oyuncuda. Çok kolay sayı yiyorlar.

Neyse hücuma dönelim. Binlerce şey denedi D'Antoni. Olmuyor arkadaş. Hiçbir şey tutmadı, çalışmadı. Kendisi hakkındaki düşüncelerim yavaş yavaş değişiyor. Suns günlerinde herkesi mest eden bir sistemi vardı. Tamam. Harika. Ama o sistem elindeki kadroya hiç uymuyor. Elindeki kadro da o sisteme hiç uymuyor. Ama D'Antoni oynattığı / oynatmak istediği şeyden hiç taviz vermiyor. 

Bulls maçından önce kısalmalıyız demeye devam ediyordu. Gasol'un Bynum ile birlikte oynadığı dönemde şampiyonluk kazanabildi Lakers. Üretiminin büyük bölümünü de içeriden yapıyordu İspanyol. Howard ile de yapabilme potansiyeli var demem o ki. Ama D'Antoni'nin sahayı açmak isteyen sistemi onu kabul etmiyor. Coach da dediğim gibi hiç taviz vermiyor. Lakers, avantajına dönüşebilecek bir durumu kullanmayı denemiyor kısaca. 

D'Antoni maçtan önce "Kısalmalıyız" dedi. Kobe ise maçtan sonra "Temel şeylere geri dönmeliyiz. Herkes iyi yaptığı işi yapmalı," dedi. Gasol'un postta etkili olduğundna yine, yeni, yeniden bahsetti. Howard'a top indirmeleri gerektiğinden bahsetti. (Bu da ilginç ya neyse) Ama dediğinin altmetni şu: "Hoca. Silkelen artık. Bu iş böyle gitmiyor!"

D'Antoni pota altına top indirmeyi, uzunların post-up yapmasını sevmiyor. Verimsiz ve gereksiz buluyor. Howard'ı PnR ile kullanmak istiyor. Ama bunu da Howard sevmiyor. Nash'e yaptığı perdelemelere dikkat edin; hepsinde gösterip kaçıyor. Stanko Barac gibi (allahım!?). Verimli oynanmıyor bu şekilde ikili oyunlar.

Daha yazdıkça çıkıyor. Kapatıyorum konuyu. Takımın bir arada oynaması lazım. Birlikte savaşması lazım. Oyuncu grubunun her şeyden önce istemesi lazım. Yapabilirler mi? Kesinlike... Peki yapacaklar mı? Sezonun yarısı geçti, böyle bir sinyal göremedik.

Bitirirken tekrar paylaşayım. Lakers'a biraz kafa yoruyorsanız Yahoo! Sports'taki bu enfes yazıyı okuyun.

İso out...

                                                                                                                                                            
[1]Smush Parker kendisini eleştirdikten bir gün sonra, Kobe, liderlik temalı bir yazı post etti. http://www.facebook.com/Kobe/posts/10151211862620419