Muhtemelen gün içinde karşınıza onlarca benzer, hatta daha iyi analizler çıkmıştır ama sabahki efsane maçın son topunun dökümünü yapmadan geçmeyeceğim.
Gregg Popovich'ten gördüğümüz efsane son oyunların herhalde bir milyonuncusundan falan bahsediyoruz. Warriors, normal sürenin son beş dakikasındaki 16 sayılık farktan maçı sonlandıramayıp, bir de böyle bir hücumla kaybedince yıkılmamaları elde değil. Hele 58 dakika oynayan Steph Curry ertesi sabah yataktan nasıl kalktı, bilmiyorum.
Şimdi, Spurs'e maçı kazandıran hücuma bakalım.
Şimdi, Spurs'e maçı kazandıran hücuma bakalım.
Manu Ginobili'nin kendi de söylediği gibi onun üzerine çizilmiş bir oyun değil. Ama hücum seti o kadar çok varyasyona sahip ki, benchten bir adam bile müsait atış bulabilir!
Kawhi Leonard topu oyuna sokuyor. Normal sürenin sonlarında, yazının devamında değineceğim müthiş bir şut sokan Danny Green hemen dip çizgide yerine almış vaziyette. Tony Parker karşı tarafta. Ginobili'nin perdelemesini kullanarak yukarı çıkacak.
Parker ilk perdelemeden çıkıyor. Bir ikinciyi ise onu tepede bekleyen Boris Diaw yapacak. Şimdi savunmadaki eşleşmelere dikkat. Şu an Ginobili'nin perdesinden çıkmaya çalışan Harrison Barnes, Parker'ı savunuyor. Kent Bazemore de Ginobili'nin üzerinde. Switch yok. Tepedeki Diaw'ı savunan ise Jarrett Jack. Parker ikinci perdelemeye doğru geliyor. İşler birazdan karışacak.
Diaw, Parker'a perdeleme yapar yapmaz potaya doğru hızla devrilmeye başlıyor. Parker top almak için tepeye geliyor. Barnes onu tüm hızıyla kovalıyor. Ama Jack switch yapmaya karar veriyor. İçeriye devrilen Diaw'ı unutup Parker'a odaklanıyor. Warriors savunmasının dengesi altüst olmak üzere. Bu arada Ginobili de dışarı açılacak.
Parker tepeye ulaştı. Ama o da ne!? Üzerinde hem kendi savunmacısı Barnes, hem de Diaw'ı boşveren Jack var. Diaw içeriye penetre edince Ginobili'yi savunan Bazemore, Arjantinli ile hareketlenemeyip Diaw ile kalıyor. Green ise savunmanın ilgisinin bir kısmını üzerinde tutmak için halen köşede.
Jack swtich yapıp, Barnes ise adamında kalınca Golden State savunmasında bir anda kaos oluşuyor. Bazemore, Diaw'ı bomboş bırakmamak için Ginobili'yi riske etmek zorunda kalıyor. Diaw ise çaylak oyuncudan daha uzun ve güçlü olduğu için çok iyi bir pozisyon alıyor devrildikten sonra.
Şu anda Kawhi Leonard ister topu pota altında çok iyi pozisyon alan Diaw'a indirebilir, ister üç sayı çizgisinde bomboş bekleyen Ginobili'yi bulabilir. Genç oyuncu, Arjantinliyi tercih ediyor.
Top Ginobili'de. Bomboş bir pozisyon. Jarrett Jack çoktan dua etmeye başladı bile şutun kaçması için. Manu, uygun durumda atışı kullanıp efsanevi maçı takımına kazandıracak. Şutuna güvenmezse, Bazemore hızla ve tamamen kontrol dışı bir şekilde üzerine geldiği için, topu bomboş kalan Diaw'a indirebilir. Hadi abartıp Steph Curry top inene kadar Diaw'ın üzerine geldi diyelim. Hala 3 saniyesi olacak Fransız forvetin. İster topu birkaç defa vurup pozisyonunu kolaylaştırmaya çalışabilir, isterse de dip çizgide -Curry içeriye geldiği için- bomboş kalacak Green'i bulabilir. Şutu atıyor ve AT&T Center yıkılıyor!
Gerçekten son dönemde izlediğimiz en heyecanlı maçlardan biriydi. Steph Curry üçüncü çeyrekteki insanüstü oyunuyla takımına ciddi bir fark getirdi ama Denver serisinde de zaman zaman gördüğümüz gibi maç sonunu yine kötü oynadılar takımda.
Mark Jackson bu takımla coachluk kariyerine başladığından beri pek fazla basit hata yapmadı. Ama Steph Curry'i mutlaka dinlendirmesi gerekirdi. Tabii ki maçın iki uzatmaya gideceğini önceden kimse bilemez. Ama son çeyrekte bile hali kalmamıştı genç oyuncunun. İkinci periyot başında ve/veya üçüncü periyot sonunda biraz soluklansa fena olmayabilirdi keskin şutör. 58 dakikalık maçta tam 3 saniye dinlenebildi Curry.
Bu arada yazının başında Danny Green'in maçı uzatmaya götüren şutundan bahsetmiştim. Popovich'in çizdiği hücum harika. Buyrun:
Spurs, bu hücumun tamamen aynısını sezonun hemen başında Lakers'a karşı da oynamıştı. Yine çok iyi işletmişlerdi oyunlarını ve Green yine şutu sokmuştu ve maçı kazanmışlardı.
Yalnız iki hücum da o kadar müthiş oynanmış ki; perdelemelerin yeri, cut'ların milisaniye bazında(!) süreleri, pas, şut, vs. her şey aynı. Gerçekten muhteşem.
Artık serinin ikinci maçına odaklanma zamanı. Warriors bir yandan Spurs'ü evinde bile yenebileceğini hissetti (bu maçla birlikte deplasmanda 30 maçtır kaybediyorlar San Antonio'ya), ama diğer yandan ucuna kadar getirip son topta kaybetmenin neden olduğu düş kırıklığını yaşadı.
Golden State'in ikinci maça getireceği psikoloji ve Steph Curry'nin 58 basketbol dakikası sahada kaldıktan sonra kendini nasıl hissedeceği, serinin gidişatı için hayati olacak...