Mike Brown yolcu oldu. Lakers coach
arayışında. Akla gelen ilk isim kim? Bu da soru mu? Tabii ki Phil Jackson. Zen
Master her ne kadar 2011 baharında emekli olduktan sonra basketbola asla dönmeyeceğini
yineleyip dursa ve gelen teklifleri geri çevirse de, burada Lakers’tan
bahsediyoruz. Her coachun ağzının suyunu akıtacak bir kadro… Sene başında Nash
ve Howard takıma katıldığında, Jackson, Lakers’a dönmek isteyip istemeyeceği
sorularıyla herhalde bir sekiz yüzüncü kez muhatap olmuş ve yine olumsuz cevap
vermişti. Ancak bu kez işler farklı. Lakers umutsuz bir şekilde coach arıyor.
İlk tercihleri Phil Jackson. Ve para, Buss ailesi için asla sorun olmadı.
Fakat…
Ortada bazı soru işaretleri var.
Emeklilikten duyduğu memnuniyeti
defalarca dile getiren Jackson basketbola dönmeye ne kadar sıcak bakıyor?
Kariyerindeki son sezonu hatırlayın, playoff’ta Mavs’e süpürüldükleri… Jackson
heyecanını tamamen yitirmiş haldeydi. Enerjisi tükenme noktasındaydı ve
kariyerinin en iyi sezonunu geçirdiğini söylemek için iyimserlik dozajınızın
tavan yapması lazım. Basketbolu ne kadar özledi? İçindeki ateş yeniden
alevlendi mi? İşin en can alıcı kısmı bu.
Sağlık sorunları da cabası. Dizi
ve belinde önemli sorunlar vardı. Lakers’ın başına geçmesi halinde sağlığı onun
ne kadar ileri gitmesine izin verecek, belli değil. Deplasmanlardan muaf olmak
gibi bir talebi olabileceği söyleniyor.
Hazırlık kampları, coachlar için sistemlerini
oturtmak adına yılın en önemli dönemidir. Jackson, sezon ortasında takımın
başına geçerse Üçgen Hücum’u nasıl yerleştirecek? Lakers’taki son sezonundan
geriye kalan, Üçgen’i bilen sadece 5 oyuncu var takımda. Takımın bu sistemden
çok daha az karışık olan Princeton’da bile nasıl zorlandığını düşünürsek,
efsane coachun bu duruma bakış açısı çok da olumlu olmayabilir. Üstad Tex
Winter da yok. Jackson'dan “Nerede o eski günler?”
diye bir hayıflanma duyabiliriz.
Phil Jackson ile Jim Buss’ın
arası hiçbir zaman iyi olmamış. Jackson bunu coachluğu bıraktıktan sonra
söylemişti. Görünür herhangi bir sorunları yok gibiydi ama aralarındaki
iletişim çok zayıfmış.
Dwight Howard, Üçgen Hücum’a pek
uygun değil. Steve Nash ise hiç değil. Howard’ı bir şekilde monte ederler de,
Nash’in kendi adına çok şeyden vazgeçmesi gerekecek. Bu durum da Jackson’un
kararında etkili olabilir. Heh, bir de bench var. Daha doğrusu yok! Benchten
gelip oyuna ağrılığını koyabilecek bir veteran yok bu kez. (Bkz: Lamar Odom)
Bu etmenler Jackson’un
basketboldan uzak kalmaya devam etmesine sebep olabilir.
Takıma bakalım…
Takımda ağırlığı olan, sözü geçen
neredeyse herkesin -yani galiba bir tek Kobe’nin!- en büyük favorisi Phil
Jackson. Şaka bir yana, neredeyse herkes bu görüşte. Daha önce onunla
çalışmamış Dwight Howard da dahil bu duruma.
Kobe, dün akşamki Warriors maçı
sonrası şöyle dedi:
“Phil Jackson, tüm spor branşları içinde gelmiş geçmiş en büyük coach.
Bu kadar basit.” Takımın başında kimi görmek istediğini artık biliyoruz
sanırım, değil mi?
“En büyük üzüntüm ona son sezonunda yüzde yüzümü verememiş olmak.
Resmen tek bacakla oynuyordum ve yapabileceklerim oldukça sınırlıydı. Onu bu
şekilde uğurlamış olmak beni çok üzdü. Ancak şu an çok iyi durumdayım.”
Lakers taraftarlarının alt metnini
okuyup, takımları adına güzel bir sonuca varabileceği bir şey söyleyeyim; Phil
Jackson, Salı günü bir konferansa konuşmacı olarak katılacakmış. Ancak dün
akşam saatlerinde bir son dakika değişikliğiyle konferansa konuşmacı olarak başka
biri davet edildi. Jackson orada yer almayacak. Daha önemli işleri olabilir!
Benim bu yazıyı yazdığım
saatlerde Jim Buss ve Mitch Kupchak’in Phil Jackson ile buluşması bekleniyor.
Kupchak zaten “4-5 güne belli olacak coachumuz” demişti.
Warriors maçında
taraftarlar “We want Phil!” diye tempo tuttu. Jackson’u istiyorlar. Kobe,
Gasol, Howard… Herkes onu istiyor.
Tek sorun şu; peki Phil Jackson
basketbola geri dönmek istiyor mu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder